Çayırova Belediyespor fikstür avantajlı periyodu sıfır zararla tamamladı...
Rakipleri küçümsemek gibi bir saygısızlık yaptığımı düşünmeyin...
Darüşşafaka'da, Pizza Bulls CO'da son oynadığımız ILAB'da çok ciddi takımlar olduğunu gördük.Hele de şampiyonluk hedefinde ki Çayırova Belediyespor'a karşı gayet iyi bir mücadele ortaya koydular.
Ancak bütçe, kadro zenginliği ve hedef oluşturan takımlara ilişkin bir periyota giriyoruz.
Bana göre önümüzde ki iki maçlık bölüm çok kritik. Yalovaspor deplasmanının ardından temsilcimiz evinde namağlup ekiplerden Kipaş İstiklal Kahramnmaraş'ı konuk edecek.
Bu iki maç Çayırova'nın güzergahında ki zorlu bir kavşak olarak nitelendirebilirim.
Birçok unsura görev düşüyor.
Özellikle Kipaş İstiklal Maçında taraftarın salonu hınca hınç doldurması şart.
Bir de detay unsurlar var...
Enes'in hakem diyalogları kendisine ve takıma zarar verecek düzeyde olmamalı...
Galliant top kaybı yaşadığında rakibin tepesine uçup kasti faul almamalı...
Tüm oyuncular enerjik olmalı... Jamari'nin ortaya koyduğu enerji çıta olarak kabul edilmeli.
Zaten Çayırova ekibi için bireysel oyuncu değerlendirilmesi yapılması da sözkonusu değil.. Takım oyununu harika yansıtan bir ekibe bireysel değerlendirme yapmak doğru gelmiyor.
Maç konsantrasyonu ve motivasyonu kesinlikle oluşturulmalı...
Her maçın final havasında oynanması, kazanıldığında da bir coşku patlaması yaşanmalı.. Hani takım 3 maçta 3 galibiyet aldı ama eksik gördüğün birşey var mı? diye sorsalar tek söyleyeceğim, altını çizeceğim konu bu.
Takımın galibiyete reaksiyonu yok.
Evet tüm oyuncular çok deneyimli... Çok büyük başarılar ve galibiyetler yaşadı. Artık bir maç galibiyetine çığlıkklar atacak konumları çoktan aştılar...
Ama biz doyamadık coşkuya.. Hala yeni bir takımız. Başarıya açız. Galibiyet coşkusunun salonun her yerinde yaşanması çok önemli... Parke ortasında tarftarlar, protokolde kent büyükleri, soyunma odasında oyuncular ve teknik ekip bu çoşkuyu açığa çıkarmalı hatta bir yanardağ alevi gibi püskürtmeli...
Şimdi takmışsın bir sevinç, coşku işlerine diyorsunuzdur...Önemli olan maç kazanmak, hedefe ulaşmak...
Neden maç kazanıyoruz?
Sevinmek için, çoşmak için...
Zaten Kahramanmaraş maçına kadar namağlup birkaç takım akalacak..
Belki de Kahramanmaraş ve Yalova maçlarını kazanırsak namağlup tek takım kalacağız...
Göbek atmayalım mı..sevinmeyelim mi...çıldırmayalım mı...
Peki biz bu enerjiyi kimden alacağız...
Kuşkusuz oyuncular..
Evet beton gibi profesyonelsiniz... Sevinmeye, coşkuya doymuşsunuzdur... Ama şu kritik maçlarda alınacak galibiyetler sonrasında yönetim, oyuncu, teknik ekip, taraftar birlikte adamakıllı bir çoşalım...
Ligin ilk 3 maçı belki hazırlık maçı düzeyinde oynandı... Ama kaptan Hakan Yapar'ın deyimi ile "Gerçek Hayata Dönüş" başlıyor...
Herkesin ellerine sağlık
Saygılarımla...